Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ankara’daki terör saldırısıyla ilgili güvenlik güçlerinin çalışmaları neticesinde, iki teröristin Suriye’den geldikleri ve burada eğitim gördüklerinin açıklığa kavuşturulduğunu söylemiş, bu bilgiler doğrultusunda şu açıklamalarda bulunmuştu:
Irak ve Suriye’de PKK/YPG’ye ait bütün altyapı, üstyapı tesisleri, enerji tesisleri bundan sonra güvenlik güçlerimizin, silahlı kuvvetlerimizin, istihbarat unsurlarımızın topyekün meşru hedefidir. Üçüncü taraflara, PKK’lı, YPG’li tesislerden ve şahıslardan uzak durmasını buradan tavsiye ediyorum. Böyle bir eylemi gerçekleştirdiklerine bir kez daha pişman olacaklar.
ABD’ye “bölgeden çekilin, vuracağız” mesajı verildi
Bakan Fidan’ın açıklamaları sonrası, Suriye’nin kuzeyinde terör örgütü YPG/PKK’nın elinde bulunan, kısmen de ABD’nin korumasındaki petrol tesislerinin de hedef olduğu, ABD ve müttefiki batılı güçlerin bu bölgelerden hızlıca çekilmeleri gerektiği ima edildi.
Konuyla ilgili CNN Türk canlı yayınında Ahmet Hakan’ın sorularını yanıtlayan stratejist Eray Güçlüer, Türkiye’nin buraları da vurmaya hakkı olduğunu belirterek şunları söyledi:
“PKK’nın Suriye’deki gelirinin yüzde 80’i petrolden”
Bu bölgelerde çok gelişmiş petrol kuyuları yok. Bu kuyuları ABD, PKK’lılara verdi. PKK’lılar da buradaki petrolü Suriye rejimine satıyor. Burayı vurduğunuzda terör örgütünün petrolden kazandığı geliere büyük bir darbe vurmuş olursunuz. Bir nevi kolu kanadı kırılır, gözünü kör, kulağını da sağır etmiş olursunuz. Devasa tesisler olmadığı için yangın olsa da söndürülür. Suriye’deki teröristlerin gelirinin yaklaşık yüzde 80’i bu petrol kuyularından geliyor. Angajmanı da ilan ettik. Bu iş, BM’nin 51. maddesine de sokulmuş oldu.
“Uçak kaldırmadan bile vurabiliriz”
Bu alanları vurmak, Türkiye için artık çok kolay, uçağımız hava sahasından geçemese bile Ankara’dan Tayfun füzeleriyle rahatlıkla bu hedefleri vururuz.
