Belçika Federal Kalkınma Ajansı (Enabel) Genel Direktörü Jean Van Wetter, Gazze’deki ofislerinin İsrail tarafından hedef alınmasının kabul edilemez olduğunu belirterek, insani durumdan duyduğunu endişeyi dile getirdi.
Van Wetter, Gazze’deki ofislerinin bulunduğu binanın İsrail tarafından hedef alınarak yıkılmasıyla ilgili AA muhabirine değerlendirmede bulundu.
Enabel’in Filistin’de yıllardır aktif olduğunu aktaran Van Wetter, hem Gazze hem Batı Şeria’da eğitim, istihdam ve sağlık alanlarında yerel ortaklarla çalışarak hizmet verdiklerini söyledi.
Van Wetter binanın, 7 Ekim’den sonra boşaltılmış olması nedeniyle can kaybının yaşanmadığını ifade ederek, 1 Şubat akşamı yerle bir olduğu haberiyle şoke olduğunu kaydetti.
“İsrail binanın Belçika’ya ait olduğunu ve koordinatlarını biliyordu.” diyen Van Metter, saldırının kasıtlı olmadığını umduğunu dile getirdi.
Van Wetter, binanın sosyal medyada yer alan fotoğrafını göstererek, “Bunu geçen yıl Gazze’ye gittiğimde ben çekmiştim. Çok güzel bir binaydı. Yıkıldığını görmek çok üzücü. Kaldığımız otel, gittiğimiz restoranların hepsi yıkılmış. Avrupa’dan bakıldığında, Gazze hep savaş ile özdeşleştiriliyor ama aslında her şeye rağmen canlı, hayat dolu bir yerdi.” diye konuştu.
Ofislerine yönelik saldırıdan iki gün önce Ramallah ve Kudüs’ü ziyaret ettiğini aktaran Van Wetter, “Oradaki çalışma arkadaşlarımızın anlattıklarını dinliyoruz. Korku içindeler. Sivillerin durumundan çok endişeliyiz. Bazıları 11 kere yer değiştirmiş, evlerini, yakınlarını kaybetmiş. Gün içinde gıda bulabilmek uzun zaman alıyor. En kötü olanı da Gazze’den çıkış olmaması. Orada kapalı kalmış olma hissi.” değerlendirmesinde bulundu.
Van Wetter, Gazze’deki faaliyetlerine son vermeyeceklerini, şimdilik saldırılar son bulduktan sonraki dönemde neler yapabileceklerini değerlendirdiklerini belirtti.
İsrail’in Brüksel Büyükelçisi Idit Rosenzweig-Abu, saldırıyla ilgili dün Belçika Dışişleri Bakanlığına çağrılmıştı.
Bakanlıktan yapılan açıklamada derhal ateşkes çağrısı yapılmış, “Sivil altyapının tahrip edilmesi kesinlikle kabul edilemez ve uluslararası hukuka uygun değildir.” ifadelerine yer verilmişti.
