CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nu tutuklu bulunduğu Silivri’deki Marmara Kapalı Cezaevi’nde ziyaret eden Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer, “Sürece bakıldığında burada suçun değil de adeta muhalefetin, muhalefet edenlerin, seçilmiş belediye başkanlarının cezalandırıldığı; muhalefetin baskıyla, zorbalıkla sindirilmeye çalışıldığı bir sürece şahit oluyoruz. Bugün tutuklu olan milli iradedir, ifade özgürlüğüdür. Protesto özgürlüğü hapistedir. İnsanların artık can ve mal güvenliğinin kalmadığı gerçeğinin ortaya çıktığı bir gündür” dedi.
Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Candan Yüceer, Silivri Cezaevi’nde Ekrem İmamoğlu’nu ve tutuklu bulunan diğer belediye başkanlarını ziyaret etti. Ziyaret sonrası açıklama yapan Yüceer, şunları söyledi:
“Buraya hukukun üstünlüğüne, demokrasiye ve halkın iradesine olan inancımızı bir kez daha dile getirmek, dayanışmak ve adaletin sesi olmak için geldik. Buraya bu zulüm düzenine karşı belediye başkanlarımızla birlikte sesimizi yükseltmek için geldik. Aslında bu zulüm neden yapılıyor bakmak lazım. Bu zulüm, sandıkla kazanamadıklarını, milletin desteğini alamadıklarını kumpasla ve hukukun arkasına saklanarak almaya çalışmaları.
“MUHALEFET BASKIYLA ZORBALIKLA SİNDİRİLMEYE ÇALIŞILIYOR”
Sayın Cumhurbaşkanı adayımız ve İBB Başkanı’mız Ekrem İmamoğlu tam 3 kez seçim kazandı, halkın desteğini aldı. Halkına güzel hizmetler etti. Onların gönüllerinde yer etti ve bir tehdit olarak görüldüğü için cezaevinde. Ne zaman alındığına da bakmak lazım. Özellikle Cumhurbaşkanlığı adaylığı ilan edileceği takvimde bu kararın alınması gerçekten manidardır. Bu karar, elbette sadece bir kişiye, partiye, göreve değil; doğrudan milli iradeye karşı yöneltilmiş açık bir darbedir. Bu karar, milyonlarca insanın oyuyla seçilmiş bir başkana değil, aynı zamanda demokrasiye vurulmak istenen bir prangadır.
Elbette suç varsa ceza muhakkak olacaktır ama sürece bakıldığında burada suçun değil de adeta muhalefetin, muhalefet edenlerin, seçilmiş belediye başkanlarının cezalandırıldığı; muhalefetin baskıyla, zorbalıkla sindirilmeye çalışıldığı bir sürece şahit oluyoruz. Bugün tutuklu olan milli iradedir, ifade özgürlüğüdür. Protesto özgürlüğü hapistedir. İnsanların artık can ve mal güvenliğinin kalmadığı gerçeğinin ortaya çıktığı bir gündür. Artık hukuk adeta iktidarın bir sopası haline dönüşmüştür ama hiç kimse korkmasın, umutsuzluğa kapılmasın çünkü halkın iradesine diz çöktüremiyorsunuz, halkın sesini boğamıyorsunuz. Tüm Türkiye’de vicdanlar ayakta. Bu vicdanlar Saraçhane’de ayakta, Maltepe’de ayakta. Oylarıyla, imzalarıyla bu insanlar ayakta. Öğrenciler, tüm Türkiye’deki üniversitelerde, sokaklarda ayakta. Haksızlığa karşı dimdik duruyorlar, adaletsizlik karşısında susmuyorlar. Halkın iradesine ve demokrasiye sahip çıkıyorlar.
Artık demokrasiyi savunmak bir siyasi duruş değil, aynı zamanda bir onur, memleket, gelecek meselesi. Bizler de bu hukuksuzluk son bulana kadar, içerideki arkadaşlarımız, belediye başkanlarımız, sevgili evlatlarımız dışarıya çıkıncaya kadar mücadeleye ve omuz omuza durmaya devam edeceğiz. Zulüm ile abad olanınn sonu hüsran olur. Eminiz ki adaletli ve her şeyin çok güzel olduğu günler yakın. İçeride ziyaret ettiğimiz İmamoğlu ve belediye başkanlarımızın sizlere selamları var, çok güçlüler. Bu güçlerini de haklı olmaktan alıyorlar.
“MAHİR POLAT BİR AN ÖNCE DIŞARIDA OLMALI”
Hekim olan bir büyükşehir belediye başkanı olarak Mahir Polat’ın selamlarını iletiyorum. Özellikle tansiyon yüksekliği çok ciddi ve riskli bir hastalık. Yaşadığı sıkıntılar göz önüne alındığında bir an önce dışarıda olmalı ve tedaviye alınmalı. Bunu da tüm ilgililere duyurmayı arzu ediyorum.”
İMAMOĞLU’NDAN MESAJ
Yüceer, görüşmesinde İmamoğlu’ndan kendi el yazısıyla not aldı. İmamoğlu’nun notu şöyle:
”Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı tüm ilçe belediye başkanlarımızın omuz omuza ziyareti beni çok mutlu etmiştir. Yapılan haksız, hukuksuz müdahaleler ve milletin iradesine yönelik gasp girişimlerine karşı güçlü duruş, en güçlü ve en etkili bölümlerinden birini yaratan Tekirdağlı hemşerilerime yürekten teşekkür ediyorum. Ülkemizin ve milletimizin özgür, adil ve müreffeh geleceği için amasız fakatsız birlikte olmaya devam edeceğiz. Yaşasın cumhuriyet. Yaşasın demokrasi. Millet büyüktür.”
