Fatma A., geçmişte Akyaka’nın en zenginlerinden Mustafa Uyanık ile gizli bir ilişki yaşamıştı. Bu ilişki sonucunda, 50 yıl önce Berrin N. adında bir kız çocuğu dünyaya gelmişti. Ancak Fatma A., bu durumu gizleyerek, çocuğunu resmi nikâhlı eşi Mahir A.‘nın üzerine kaydettirdi. Zamanla, Mahir A., eşinin yasak aşkı olan dönemin Akyaka Mahalle Muhtarı Mustafa Uyanık’ı 1982 yılında eşiyle birlikte olduğunu gördü ve ormanlık alanda yakalayarak öldürdü.
BERRİN N.’YE ŞOK: ABLASI “SEN BABAMIN MİRASÇISI DEĞİLSİN” DEDİ
Yıllar sonra Berrin N., bir tartışma sırasında ablasından şok edici bir açıklama duydu: “Sen babamın mirasçısı değilsin.”
Bu sözler, Berrin N.’yi derinden sarstı ve yıllarca gerçek babasını bilmeyen kadın, kimliğini sorgulamaya başladı.
AVUKATINA KOŞTU
Şokunu atlattıktan sonra, Berrin N. biyolojik babasını öğrenmek için harekete geçti. Avukat Varol Turbay‘la iletişime geçerek, Muğla Aile Mahkemesi’nde soybağı reddi davası açtı. Yapılan DNA testleri sonucunda, kütükte babası olarak görünen Mahir A.’nın, biyolojik babası olmadığı tespit edildi.
MUSTAFA UYANIK’IN MEZARI İKİNCİ KEZ AÇILDI
Berrin N.’nin biyolojik babasını bulma yolunda açılan dava, ilginç bir aşamaya geldi. Avukat Varol Turbay, Mustafa Uyanık’ın babalık davası için, 41 yıl önceki yasak aşkın tarafı Uyanık’ın mezarının açılmasını talep etti. İzmir Adli Tıp Kurumu’nda yapılan DNA testinde, Uyanık ve Fatma A.’dan alınan örneklerin, Berrin N.’nin DNA’sı ile karşılaştırıldı.
BERRİN N.’NİN GERÇEK BABASI: MUSTAFA UYANIK
1 Şubat 2025’te tamamlanan DNA testi, Berrin N.’nin biyolojik babasının, Mahir A. tarafından öldürülen ve adı Akyaka’da sokaklara verilen Mustafa Uyanık olduğunu ortaya koydu.
İKİ KEZ MEZARI AÇILDI
Avukat Turbay, konuyla ilgili açıklama yaparak, ilk alınan örneklerde yeterli DNA verisinin çoğaltılamadığını belirtti. Bu nedenle Mustafa Uyanık’ın mezarı ikinci kez açıldı ve annesi Fatma A.’nın mezarından da örnek alındı. Böylece kesin sonuca ulaşılmış oldu.
Turbay, dava sürecindeki yavaş ilerleyişin mağduriyetlere yol açtığını vurguladı. DNA testinin tek ve geçerli delil sayılmasına rağmen, istinaf ve Yargıtay aşamaları nedeniyle nüfusa geçişin 5-10 yıl sürebileceğini belirtti. Ayrıca, davanın başında soybağı reddi davası açılması ve kötü niyetli temyizlerin de süreçleri uzattığını ifade etti. Turbay, bu tür temyizler sonucunda, karşı tarafın avukatlık ücretlerinin bile ödenmesi gerektiğini hatırlatarak, hukuk sisteminde bu tür engellerin ortadan kaldırılması gerektiğini savundu.
