Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC’de düzenlenen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Töreni’nde yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk halkının özgürlüğe kavuşmasını sağlayan Barış Harekâtı’nın 50. yıl dönümünde KKTC’de olmanın bahtiyarlığını yaşadığını belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kıbrıs Barış Harekâtı’nın mimarları olan dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’i, Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan’ı ve son nefesine kadar Kıbrıs davası için mücadele eden Alparslan Türkeş ile diğer devlet ve siyaset adamlarını da rahmetle andı. Erdoğan, özetle şunları söyledi:
GENEL BAŞKANLARA TEŞEKKÜR: Bugün, tıpkı yarım asır önce olduğu gibi yine tek yüreğiz, tek bileğiz. Ana vatan Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olarak sırt sırtayız. İktidar, muhalefet ayrımı olmadan bugün burada bulunmamız, Türkiye’nin ve Türk milletinin Kıbrıs davasına verdiği önemin göstergesidir. Varlıklarıyla, Kıbrıs Türk’üne cesaret aşılayan, ortak gururumuzu paylaşan 85 milyonun, sizlerin yanında olduğunu haykıran tüm siyasetçilere, siyasi partilerimizin genel başkanlarına da hassaten teşekkür ediyorum. Milli meselelerde ortaya koyduğumuz ortak dayanışma tablosunu inşallah güçlendirerek devam ettireceğiz.
YALNIZ OLMADIĞINI GÖSTERDİK: Tam 50 yıl önce bugün kahraman Mehmetçik, Kıbrıs Türk’ünün istiklaline vurulmak istenen hançeri sökmek üzere tarihi bir adım attı. 20 Temmuz 1974 ana vatan ve garantör ülke olarak uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan hak ve yükümlülüklerimiz ile tarihin omuzlarımıza yüklediği sorumlulukla harekete geçtiğimiz tarihtir. İnsan olmak, vicdan sahibi olmak bize ne sorumluluk yüklüyorsa Türkiye olarak bu sorumluluğun gereğini yerine getirdik. O gün tüm dünyaya Kıbrıs Türk’ünün yalnız olmadığını ve asla yalnız bırakılmayacağını gösterdik.
EŞİT STATÜNÜN SEMBOLÜ: Kıbrıs Barış Harekâtı, Kıbrıs Türk’ünü zulümden kurtararak özgürlük ve refaha kavuşturmuş, geleceğe güvenle bakmasını sağlamıştır. O gün burada hangi coşku, sevinç ve gurur hakimse, Türkiye’de aynı bayram havası hakimdir. Bugün de bayram olarak kutladığımız 20 Temmuz’u Kıbrıs Türk halkının barış ve istikrar özlemi ve idealleri doğrultusunda egemenlik haklarının ve eşit statüsünün korunmasının sembolü olarak görüyoruz.
UZATILAN ELİ HAVADA BIRAKMAYIZ: Aynı suda iki kez yıkanılmaz. Adadaki gerçekleri görmezden gelerek hiçbir yere varılmaz. Kıbrıs’ta federal bir çözümün mümkün olmadığına inanıyoruz. ‘Müzakerelere, yıllar önce İsviçre’de bıraktığımız yerden devam edelim’ demenin kimseye faydası yoktur. Bakın biz müzakereye, görüşmeye, Kıbrıs’ta kalıcı barışı ve çözümü sağlamaya hazırız. Çözüm yolunda uzatılan hiçbir eli havada bırakmayız.
İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM: Bugüne kadar çözümü samimiyetle isteyen, bunun için fedakarlıkta bulunan, riski alan taraf Kıbrıs Türk’ü ve Türkiye olmuştur. Cumhurbaşkanı Sayın Tatar’ın 2023 nisan ayında Cenevre’de yapılan toplantıda ortaya koyduğu iki devletli çözüm vizyonu çok kıymetlidir. Kıbrıs Türk tarafı, Rum tarafıyla her alanda eşit olarak müzakere masasına oturmalıdır. O yüzden ‘çözüm istiyorsanız Kıbrıs Türk’ünün müktesep haklarını tescil edin’ diyoruz. Adanın garantör ülkelerinin liderlerinin her iki devleti de beraberce ziyaret edecekleri günleri de göreceğimizi ümit ediyorum.
YOK SAYAMAZSINIZ: Ne biz oldubittilere müsaade ederiz, ne de Kıbrıs Türk halkı tehditlere boyun eğer. Ada’nın kadim ve asli unsuru Kıbrıs Türklerinin yok sayılması mümkün değildir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınması ve iki devletli çözümün hayata geçmesine yönelik gayretlerimizi kararlılıkla sürdürüyoruz.
Erdoğan, Özel ve Bahçeli resmi yemeğe katıldı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tören sonrasında KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile birlikte resmi öğle yemeğine katıldı. Yemekte CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de yer aldı.
‘Ekmeğimizi de suyumuzu da geleceğimizi de paylaşacağız’
Kıbrıs Türk’ünün haksız ve hukuksuz şekilde maruz bırakıldığı izolasyonun kırılması, ambargonun kaldırılması için çabalarının daha da artacağını kaydeden Erdoğan, “Ulaştırmadan tarım ve sulamaya, turizmden güvenliğe, konuttan afetlere hazırlığa kadar her alanda Kıbrıs Türk halkının yanındayız ve destekçisiyiz. Bu vesileyle Kıbrıslı genç kardeşlerimle şu müjdeyi paylaşmak istiyorum; temmuz ayı itibarıyla artık Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vatandaşı öğrencilerin katkı payı ve öğrenim ücreti bakımından Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı öğrencilerle aynı esaslara tabi olmasını kararlaştırdık. Türkiye olarak Kıbrıslı kardeşlerimizle ekmeğimizi de suyumuzu da geleceğimizi de paylaşmaya devam edeceğiz” dedi.
‘Herhalde Dendias gibi bizlere sataşmazsın’
AKLA ZİYAN AÇIKLAMALAR YAPTI: Adanın güneyinde ise maalesef kendilerini Kıbrıs adasının tek hakimi olarak gören şımarık bir zihniyet var. Öyle bir vahametle karşı karşıyayız ki Rum lider, EOKA teröristlerini anma törenlerine katılıyor, Kıbrıs Türk’ü kardeşlerimiz Güney’e geçtiklerinde saldırıya uğruyor, tutuklanıyor, Güney’deki camiler kundaklanıyor. Rumlar, Kıbrıs Türk’üyle, siyasi gücü ve adanın doğal kaynakları da dahil ekonomik refahı paylaşma niyetlerinin olmadığını açıkça ortaya koyuyor. Geçenlerde maalesef Yunanistan Savunma Bakanı, yine akla ziyan açıklamalar yaptı. Sayın Miçotakis ile yurt dışında bir araya geldik ve kendilerine ‘Ayın 20’sinde biz Kuzey Kıbrıs’tayız. Duydum ki sen de Güney’desin. Herhalde oradan Dendias gibi bizlere sataşma yapmazsın.’ Böyle bir şey düşünmediğini söyledi. ‘Böyle bir şey düşünmüyorsan mesele yok’ dedik, yola devam.
Kıbrıs’ta yaşayan Türkmen asıllı Maysa Şahin, yeğeni Atajan Hemrayev’in 388 adet çiviyle Cumhurbaşkanı Erdoğan ile annesi Tenzile Erdoğan’ın portresini işlediği filografi tabloyu Erdoğan’a hediye etti.
50 yıl sonra tören ‘çıkarma’sı
Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50. yıl dönümünde gerçekleştirilen 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenleri kapsamında ilk olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Atatürk Anıtı’na çelenk sundu. Fazıl Küçük Bulvarı’ndaki tören alanında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, katılımcılara hitap etti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, günün anısına KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a üzerinde KKTC ve Türk bayraklarının yer aldığı tabloyu hediye etti. Tören esnasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli bir süre sohbet etti.
Türkiye’den geniş katılım
Törene Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yanı sıra TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak ve kuvvet komutanları da katıldı.
Bahçeli’nin Tatar’a hediyesi…
Yüzerek geldiler
Cumhurbaşkanı Erdoğan, eski bakanlardan Kürşad Tüzmen’in de aralarında yer aldığı Türkiye’den yüzerek Ada’ya gelen yüzücülerle fotoğraf çektirdi.
KKTC’yi tanıma çağrısı
ANKARA Milliyet – Cumhurbaşkanı Erdoğan, İletişim Başkanlığı tarafından hazırlanan “Kıbrıs Barış Harekatı’nın 50. Yılı” adlı kitap için takdim yazısı kaleme aldı. Erdoğan, yazıda “Bu kitap aracılığıyla, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kürsüsünden tüm dünyaya yaptığım tarihi çağrıyı tekrarlamak istiyorum:
‘Gelin Ada’daki gerçeklere daha fazla sırtınızı dönmeyin ve KKTC’yi bir an evvel tanıyın.’ Uluslararası toplumu, bunu kabullenerek KKTC’nin bağımsızlığını tanımaya, bu ülkeyle diplomatik, siyasi ve ekonomik bağlar kurmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı. Kıbrıs Türk toplumunun maruz kaldığı derin acıların unutulmamasını amaçlayan, Türkçe ve İngilizce olarak hazırlanan kitapta Kıbrıslı Türklerin haklarının tanınması ve korunması için adil ve eşitlikçi çözüm yolları değerlendiriliyor.
Törende Yavuz Çıkarma Plajı’ndan getirilen Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC bayrakları öğrenciler tarafından Cumhurbaşkanı Tatar’a takdim edildi.
‘Gazze’de yaşananlar Türkiye’nin önemini gösterdi’
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50. yıl dönümü kapsamında Dr. Fazıl Küçük Bulvarı’nda düzenlenen geçit töreninde konuştu. Cumhurbaşkanı Tatar, “Ana vatan Türkiye Cumhuriyeti, uluslararası antlaşmalardan kaynaklanan garantörlük hakkını kullanarak 20 Temmuz 1974 sabahı Barış Harekâtı’nı gerçekleştirme kararı almıştı. Türk askeri Girne sahillerine ayak basarken, paraşütlerle de gökten yağmur gibi toprağa iniyordu. O gün, halkımız ve mücahitlerimiz büyük bir özlemle Mehmetçikle kucaklaşırken sevinç gözyaşları hala hafızalarımızdan silinmemiştir” ifadelerini kullandı.
Kıbrıs Türk halkına 60 yıldır uygulanan insanlık dışı ambargoların savunulacak hiçbir yanı olmadığını belirten Tatar, “Beklentimiz, Egemen Eşit ve Eşit Uluslararası Statü temelinde Kıbrıs Türk halkının pozisyonunun teyit
edilmesidir” ifadelerini kullandı.
Tatar “Uluslararası camia, nasıl ki 1963-74 döneminde Rumların Kıbrıs Türk halkına yönelik saldırılarına seyirci kaldıysa, günümüzde de Gazze’ye yapılan saldırılara da benzer şekilde seyirci kalmaktadır. Hemen yanı başımızda Gazze’de yaşananlar bizlere bir kez daha Kıbrıs’ta ana vatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantörlüğü ile Türk askerinin varlığının ne kadar önemli olduğunu göstermektedir” diye konuştu.
TBMM’ye teşekkür
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hitaben, “Siz Kıbrıs Türk halkının hakkının çiğnenerek temsil ettirilmediği Birleşmiş Milletler Platformunda sesimiz, soluğumuz oldunuz” diyen Tatar, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Kıbrıs konusunda alınan iki tarihi karara dikkat çekerek şöyle devam etti: “İlk tezkere 50 yıl önce Kıbrıs Türk halkının can güvenliğini sağlamak amacıyla garantörlük hakkını kullanarak yapılacak olan Barış Harekâtı tezkeresidir. İkinci tezkere ise 18 Temmuz 2024 tarihindeki ‘iki devletli çözüm siyasetimizi destekleyen’ tezkeredir. Bu kararı oy birliği ile alan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş nezdinde tüm milletvekillerine şahsım ve Kıbrıs Türk halkı adına teşekkürlerimi ifade eder, en derin sevgi ve saygılarımı sunarım. Bu tezkere, Barış Harekâtı’nın yıl dönümünde davamıza, bizlere büyük güç ve destek vermiştir.” Tatar, “20 Temmuz halkımızın küllerinden yeniden doğuşudur. Bayramımız kutlu olsun. Ne mutlu Türküm diyene” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.